Dünyanın dört bir tarafından farklı renkleri bir araya getiren festivalin konukları arasında bugün İranlı sinemacılar vardı. Seyirciler onların filmine, onlarsa Türkiye’ye ve festivale hayran kaldı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen 52. Uluslararası Antalya Film Festivali yepyeni köprüler kurmaya devam ediyor. Seyirciler, farklı kültürlerin sinemasıyla; yabancı yönetmenler de Türkiye’yle ve Antalya Film Festivali’yle yakınlaşıyor.
Son örnek; Dünya Sinemalarından bölümünde gösterilen İran filmi “Nahid” ekibinin seyirciyle gerçekleştirdiği söyleşiydi. Boşandığı kocasının, tekrar evlenmemek şartıyla çocuğunun velayetini kendisine verdiği Nahid’in aşık olmasıyla içine düştüğü zor durumu konu alan filmin yönetmeni Ida Panahandeh, oyuncusu Pejman Bazeghi ve senarist- kurgucu Arsalan Amiri’nin katıldığı söyleşi, renki anlara da sahne oldu.
Migros AVM Salon 2’deki söyleşide en çok merak edilen İran’ın velayet konusundaki tutumunun gerçekliğiydi. Yönetmen, filmde de olduğu gibi İran’da boşanan ailenin çocuğunun velayetinin babaya verildiğini ancak babanın uyuşturucu bağımlılığı ya da şiddet gibi sorunları olması halinde velayeti annenin alabildiği bilgisini verdi.
Hemen her söyleşide gündeme gelen ‘kadın karakter’ meselesi bu filmde de söz konusuydu. Ancak bu kez kadın karakterin ‘çok hata yaptığı’ eleştirisi geldi ve yönetmen de alışıldık cevaplardan farklı bir açıklamada bulundu:
“Ben gerçekçi karakterlere inanıyorum. Bazı açılardan erkeklerin kusurlu olduğu ve kadınların haklı olduğu tarafından bakma yanlısı değilim. Bunu gerçekçilik olarak görmüyorum. Ben hayatında hiç yalan söylemeyen ve yanlış yapmayan bir kadınla karşılaşmadım”
Panahandeh, “İran’da kadın olmayı 3 kelime ile anlatır mısınız?” şeklindeki soruya ise “Güzel. Yaratıcı. Zor” diye cevap verdi.
Arsalan Amiri ise söz sırası kendisine geldiğinde “Burada olmaktan çok mutluyum. Türkiye’ye de ilk gelişim. 15 festivale gittik ama en iyi festivalin Antalya Film Festivali olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. Amiri’yi, eşi, yönetmen Ida Panahandeh de “Türkiye’ye ilk kez geldiğim için çok heyecanlıyım. Bu kadar benzediğimizi bilmiyordum. Evimde gibi hissettim. O yüzden ileride burada film çekebileceğimi de düşünüyorum” sözleriyle destekledi.