ASİAD’dan Meme Kanseri Farkındalık Semineri

Ankara Sanayi Odası (ASO) Zafer Çağlayan Meclis Salonu’nda düzenlenen ve Prof. Dr. Savaş Serel ile Prof. Dr. Sancar Bayar’ın konuşmacı olarak katıldığı toplantıya ASİAD Başkanı Eda Ersoy Tombakoğlu, Türk Sanayici ve İş Adamları Vakfı (TÜSİAV) Başkanı Veli Sarıtoprak, Tüm Kadın Lobisi Derneği (TÜKAL) Başkanı Füsun Şener, Kadın ve Gençlik Platformu Derneği Başkanı Rüveyda Akbay ve çok sayıda ASİAD üyesi katıldı. Ayrıca Onkoloji Hemşireliği Derneği Meme Kanseri Alt Grubu da seminerde stant açarak meme kanseri hakkında katılımcılara bilgiler verdi.

“Toplum sağlığı ASİAD için çok önemli”

Seminerin açılış konuşmasını yapan ASİAD Başkanı Eda Ersoy Tombakoğlu, toplum sağlığı konusunda bilinçlenmenin büyük önem taşıdığını belirtti. Başkan Tombakoğlu, tedavi sürecinde erken tanının da altını çizerek şunları söyledi:

“Biz ASİAD olarak faaliyetlerimiz yanında toplum sağlığı konusuna da büyük önem gösteriyoruz. Meme kanseri ne yazık ki her geçen gün büyüyen rakamlarla karşımıza çıkıyor ancak önlenebilir ve tedavi edilebilir olması bu hastalık konusunda bilinçlendirme çalışmalarının da önemini ortaya koyuyor. Gerçekleştirmiş olduğumuz etkinlikte de buna dikkat çekip bilinçlenmeyi artırmaya çalışıyoruz. ”

Toplantıda kısa bir konuşma gerçekleştiren TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak da “Kamunun yetemediği yerde devreye sivil toplum kuruluşları girer. İşte meme kanseri konusu da onlardan biri. ASİAD’ın bu konuya değinmesi toplumsal bilinçlenmeye büyük katkı sağlıyor” şeklinde konuştu ve bu konudaki çalışmalarına daima destek vereceğini belirtti.

Meme kanseri önlenebilir mi?

Meme kanserinin önlenmesi için neler yapılabileceği konusunda açıklamalar yapan Prof.Dr. Sancar Bayar, beslenmenin önemine değinerek hastalığa savaş açan besinler hakkında da bilgiler verdi. Sancar, şunları söyledi:

“ABD’de her 8 kadından biri meme kanserine yakalanırken, Japonya’da bu sayı 80 kişide bir. Uzakdoğu’da bu oran çok az. Kalıtımsal nedenlerden ziyade çevresel faktörler bu kanser türünün görülmesine sebep oluyor. Hava kirliliği ve radyasyon meme kanserine karşı önemli bir risktir. Yediğimiz şeyleri çok iyi yıkamak gerekiyor. Onun dışında kırmızı eti çok yememeliyiz. Kırmızı ette kanser hormonunu artırıcı etkenler mevcut. Alkol de meme kanseri riskini oldukça artırır. Soya ve keten tohumu, meme kanserine karşı içlerindeki östrojen maddesi ile önemli bir koruyucu. Akdeniz ülkelerinde meme kanseri daha az görülüyor. Bunun en büyük sebebi de zeytinyağı. Zeytinyağı içerisindeki antioksidan ile kanser riskini oldukça azaltır. Brokoli yine oldukça faydalı bir yiyecek. Narın koruyucu etkisi kansere karşı etkilidir. Melatonin Dünya’daki en önemli antioksidan, domates ve elma da meme kanseri risklerini azaltan önemli yiyeceklerdir.”

Meme Onarımı ve Teknolojisi …

Prof.Dr. Savaş Serel de hastalık sonrası yaşanan olumsuz durumun hastanın kaderi olmadığını söyleyerek meme onarımı konusunda büyük gelişmeler yaşandığını anlattı. Serel şu bilgileri verdi:

“Meme kanseri gittikçe sayısı artan bir rahatsızlık. Ancak meme kanseri tüm kanser hastalıkları içinde en çok tedavi edilebilen kanser türü. Tarama programları erken teşhisin de katkısıyla iyileşme oranı da oldukça yüksek. Meme organı kadınlar için büyük öneme sahip; daha doğar doğmaz anne sütü ile besleniyoruz. Kadın için büyük önem taşıyor. Memesi alındıktan sonra hastalarımızda gördüğümüz psikolojik yıkım artık meme onarımı ile tamamen ortadan kalkıyor. Meme onarımı, yapılan tedavinin ardından hastanın meme organının geri kazandırılmasıdır. Bu konudaki gelişen teknoloji ile plastik cerrahlar birebir meme organı tedavisi yapabiliyor. Hastalarımız tedavileri tamamlandıktan sonra da dönemsel kontrolleriyle hastalığın son durumlarını takip etmeliler.”

“Hayata yeniden tutundum”

Seminerin son konuşmacısı ise hastalığı yaşamış ve tedavi görerek sağlığına kavuşmuş olan Nihal Yılmaz oldu. Meme kanseri ve tedavisi sonrasındaki yaşadıklarını katılımcılara aktaran Yılmaz, salonda duygusal dakikaların yaşanmasına neden oldu. Meme kanseri sürecinde çok zor şeyler yaşadığını anlatan Yılmaz, “mücadeleyi hiç bırakmadım. İlk zamanlarda göğsümü alınacağını hiç düşünmedim. Yaşadığım süreçlerde oldukça ağrılı dönemlerim oldu. Çok fazla hastane ve çok fazla doktor dolaşmak zorunda kaldım. Geçirdiğim ameliyattan bir süre sonra meme onarımı tedavisi gördüm. Savaş Bey bu konuda bana çok yardımcı oldu. Hastalığım döneminde eşim benden ayrıldı. Ne olursa olsun mücadeleyi bırakmadım. Ameliyatımın ardından hayatım değişti. Tedavimin ardından hayata yeniden tutundum”dedi.

Seminerin ardından ASİAD Başkanı Eda Ersoy Tombakoğlu katkılarından dolayı Prof.Dr. Savaş Serel ve Prof. Dr. Sancar Bayar’a teşekkür belgesi takdim etti.