Adabı Muaşeret

Görgü kuralları son yıllarda her ne kadar hiçe sayılsa da asla bitmez ve her birey için oldukça büyük önem taşır. Bu bilgiler sayesinde, insanlar üzerinde oldukça iyi bir izlenim bırakabiliriz. Son yıllarda teknoloji o kadar hızlı gelişti ki hayatımıza giren cep telefonu ve bilgisayarların değiştirdiği davranışlarımızın hangisinin nezaket kuralları içinde hangisinin dışında olduğunu bile fark edemez hale geldik. Hayatımıza yeni katılan bir takım modern dünya alışkanlıkları ile birlikte görgü kurallarını tekrar gözden geçirmenin ve yeni dönem görgü kurallarını tartışmanın vaktinin geldiğini düşünüyorum.
Çocukken bir yere gitmeden önce annem abime de, bana da yemek yedirirdi. Babam kızardı hatta zaten yemeğe gidiyoruz niye çocukların karnını doyuruyorsun diye. Annem de gittikleri yerde aç olup tabakları silip süpürmesinler derdi.
Tertemiz giyinilir, sorulan sorulara kibar cevaplar verilir, oturulan yerden kalkılmaz, etrafa rahatsızlık verilmezdi.
Şimdiki çocuklar restoranları başımıza yıkıyor.
Görgülü olmak sadece hangi kıyafetin nerede giyileceği ya da hangi yemekle hangi şarabın içileceğiyle sınırlı değildir. Karşımızdakilere karşı düşünceli, saygılı ve nazik davranmak bir yaşam biçimidir. Görgülü olmak hayatın her alanında, selamlaşmadan özür dilemeye, teşekkür etmekten fikir tartışması yapmaya kadar her ayrıntıya nezaket ve estetik katmaktır.
Ayaküstü tanıştırıldığınız birisine, ertesi sabah bir sosyal paylaşım sitesinde arkadaşlık teklif etmek görgüsüzlük sayılabilir.
İnsanlardan izin almadan fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmak büyük bir saygısızlıktır.
Fotoların altına yazılan yorumlara da dikkat edilmelidir.
Gürültülü konuşmak ve yemek yiyen diğer insanlara bakmak, kaba hareketlerdir.
Ne tarz bir buluşma olursa olsun, daima dakik olmaya çalışın. Trafik artık bahane olarak geçerli değil. Sizi bekleyen kişiye haksızlık etmeyin. 15 dakika geç kalmak, kabul edilebilir; ancak sonrasında aramak ve açıklama yapmak gerekiyor.
Yemek siparişi verilirken menü açık kaldığı sürece garson gelmez, menüyü kapattığınız anda, eğer garson İyi bir eğitim almışsa hemen yanınızda bitecektir siparişinizi almak için. Sağ eliyle yemek yenmesi görgü kurallarına aykırıdır; bıçak tutan el daima aktif halde durmalı, yemek çatalla bölünmemelidir. Lokmalar küçük olmalı, ağız kapalı olarak çiğnenmeli, şapırtı çıkarılmamalı, ne kadar aç olunursa olunsun yemek yavaş yenmelidir.
Konuşan kişiye ilgiyle bakmalı, uygun anlarda tepkinizi belirtmelisiniz. Böylelikle, söylenenin takibinde olduğunuz belli olacaktır.
Karşınızdakinin sözünü kesmemeye özen gösterin.
Daveti yapan kişinin hesabı ödemesi gerekir. Ancak rezervasyonun olmadığı ani gelişen buluşmalarda, herkes kendi yediğini ödemelidir.
Masaya dirsekler dayanmaz, masadan uzak oturulmaz, tabağın üstüne eğilerek yemek yenmez. Kaşık tutan el dirsek bükülerek havadan ağza götürülmez, içecekler höpürdetilmez; çay kaşığı bardağın içinde bırakılmaz. Yemek henüz tabağa konmadan önce sofrada oturup beklenmeli ve herkes ile birlikte yemeğe başlanmalıdır.
Yemek esnasında tv, telefon, tablet ve ya herhangi bir oyuncak ile meşgul olmak görgüsüzlüktür.
Sofra başında din, politika gibi ağır konular işlenmez; daha çok eğlendirici ve herkesi ilgilendirici konulardan bahsedilir.
Yemek yerken masadakilerin hızına uymak gerekir.
Masadaki yiyecekleri uzatırken, önce sağdakine verilir. Kişi kendi almadan önce başkasına uzatmalıdır.
Masadan kısa süreli ayrılmalarda peçete sandalyeye bırakılır ve sandalye biraz içeri itilir.
Kadınlar, erkeğin bulunduğu sofradan grup halinde kalkınca, erkek de kalkar.
Servis takımlarından birinin kırılmasına neden olunduğunda, ilk fırsatta aynısından alınmalı ve bir çiçekle birlikte teslim edilmelidir.
Bu gerçekleştirilemiyorsa bir çiçekle özür dilenmelidir.
Çatal, kaşık veya bıçak yere düşecek olursa, ev sahibesinden yenisi rica edilir.
Çatal-bıçak bir elden diğer ele sürekli aktarılmamalıdır.
Konuşurken çatal, kaşık, bıçak sallanmamalıdır.
Bıçak ağza konulmamalıdır.
Bıçak sadece yemeği kesmeye yarar, onunla tuz ve bunun gibi şeyler alınmamalıdır.
Çatal, kaşık ve bıçak peçete ile silinmemelidir.
Bıçak ekmeğe sürülerek temizlenmez.
Çatal, bıçak yada kaşık kullanıldıktan sonra masaya bir daha asla dokunmaması gerekir. Kullanılmış çatal, bıçak yada kaşık her zaman tabağın içinde tutulmalıdır.
Çorbayı içerken sapı kişiye dönmüş olarak tabağın içinde bırakılmalıdır.
Yemek esnasında bıçak-çatal ters V şeklinde ya da arası açık olarak paralel bırakılır. Çatal ve bıçağı bu şekilde bırakmak yemeğe devam ediliyor demektir.
Kaşığın kenarına bırakılması, çorba veya kaşıkla yenen bir yemeğin bittiği anlamına gelir.
Çatal ağzının yukarıda, bıçak ile yan yana paralel hale gelmesi de “yemek bitti” demektir.
Önce büyüklerin peçetesini açmaları beklenir. Büyükler peçetesini açmadan diğerleri açmamalıdır, toplamadan toplamamalıdır.
Peçete, tam olarak açılmaz; uzunlamasına katlı olarak diz üzerine serilir. Göğse takılmaz, yeleğe geçirilmez, tabak altına serilmez.
İkiye katlanan peçetenin açık uçları kişiye bakmalıdır.
Çatal ve bıçak asla peçete ile silinmemelidir.
Peçete yada çatal-bıçak konuşma sırasında sallanmamalıdır.
Peçete ile ağız silinmemelidir, yalnızca dokundurarak temizlenmeli ve kurulanmalıdır. Kullandıktan sonra peçeteye bakılmamalıdır.
Yemek bittikten sonra peçete toplanıp servis tabağının sağına öylece bırakılır; buruşturulmaz ve tabağın içine atılmaz.
Masadan kısa süreli ayrılmalarda peçete sandalyeye bırakılır.
Tuzluk ve diğer istenen malzemeler elden ele verilmez, diğer kişinin uzanabileceği yere bırakılır.
Çok zorunda kalındığında kürdan kullanılırken bir el veya peçeteyle gizlenmeli ve bu işlem çok kısa sürede halledilmelidir.
Para hesap pusulasının arasına veya altına konmalıdır. Üstüne bırakılmamalıdır.
Bir başkasını davet eden bir kimse hesabı gizli saklı ödemeye çalışmamalıdır.
Restorana bir dostu tarafından davet edilen bir kişi hesap pusulasına dikkatlica bakmamalıdır.
Restorana bir dostu tarafından davet edilen bir kişi, hesap geldikten hemen sonra teşekkür etmemelidir. Masadan kalktıktan sonra veda ederken teşekkür edilmelidir.
Yemek sırasında masadan yere düşen hiçbir şey alınmamalı, yere düşen çatal-bıçak, peçeteyi almak için yandaki konuklar rahatsız edilmemeli; garsondan yenisi istenmelidir.
Boşalan su veya meyve bardağı da garson tarafından doldurulur, müşteri böyle bir işe yeltenmemelidir. Garsonlara yardım etmek kibarlık değildir.
Garson ile yüzyüze iletişim kurulmalıdır. Olabildiğince mimiklerle anlaşılmalıdır, bir şey talep edilecekse alçak sesle söylenmelidir.
Sevgili dostlar inanın bir bu kadar daha yazılacak şey var aslında; sıkıcı olmamak adına noktalıyorum. Bir dahaki yazımda devamı gelecek…
Sağlıklı, mutlu günler hepimize.
Sevgi ve saygılarımla…
Ferhan Kılıç

FERHAN KILIÇ DİĞER YAZILARI:

Kripto para nedir? http://markaworld.com/kripto-para-nedir.html/

Coin’ler içinde en kıymetlisi Bitcoin http://markaworld.com/coinler-icinde-en-kiymetlisi-bitcoin.html/

Beyoğlu Beyoğlu http://markaworld.com/beyoglu-beyoglu.html/